top of page
Yazarın fotoğrafıMerve Ergenç

Patoloji Sonuçları

Evet ameliyat da tamam sıradaki neydi diyordum en son. Tabii ki patoloji sonuçları! (bu patolojiyi de ilk seferde doğru yazamıyorum, ey sevgili beynim pataloji nedir yahu!) 10 günde çıkıyor.

Öncelikle patoloji raporu sonrası cerrahi işlemin başarılı olduğunu söylemekle başlayayım, cerrahi sınırlar temiz ve alınan 3 lenfte metastaz gözlemlenmemiş. Alınan deri parçası da temizmiş. Yani bu haberler muhteşem, kanserli tüm hücreler alınmıştı vücudumdan ve herhangi bir yayılımı da yoktu. Buraya kadar haberlerimiz şahane ❤

Şimdi patoloji raporunun diğer kritik kısımlarına gelelim. Patoloji sonuçlarına göre hem invazif duktal(yani süt kanallarında) hem de invazif lobuler(meme dokusunda) yayılım gözlemlenmiş. Invazif duktal komponent te grade-3 olarak, invazif lobuler de ise grade-2 olarak derecelendirilmişti. Hatırlarsınız ilk yazıda biyopsi sonucumdaki Ki-67 değerinden bahsetmiştim, yayılım hızını gösteriyordu ve %44 görünüyordu, ameliyat sonrasında da bu değer %49,31 olmuştu. İki işlem arasında sadece 10 gün vardı, 10 günde daha agresif bir hal alan bir tümörden bahsediyoruz.

“Erken Teşhis Hayat Kurtarır” denmesinin sebebini iliklerime kadar hissettiğim bir rapordu. Bu felaket tellallığı değil, her an endişeyle yaşayalım da değil ama yazıyı okuyorsanız mutlaka aklınıza gelen tüm kadınlara hatırlatın, el ile muayenelerini yapsınlar(yaşları kaç olursa olsun! şuraya nasıl muayene edebileceğinizi gösteren hızlı bir link de bırakıyorum) ve yıllık kontrollerini aksatmasınlar!

Ben Amerikan Hastanesin e gittiğimi söylemiştim, gittiğiniz hastanenin hasta portalı ya da uygulamasından sonuçlarınızı daha hızlı görebiliyorsunuz. Patoloji raporumu yine gecenin bir yarısı Amerikan Hastanesi’nin raporlarını da gördüğüm Koç Healthcare uygulamasında sayfayı yenilerken gördüm. Evet bazen sonuçları beklerken sabırsız olabiliyorum 🙂 Sonuçları gördüm ve hemen ertesi güne doktorumdan randevu aldım.

Aynı gün(16 Ocak) doktora gittiğimde o da ameliyatın çok başarılı olduğunu ama sonuçlarda hoşlarına gitmeyen kısımlar olduğunu ve diğer doktorlarla bir araya gelerek sonraki adımları belirleyeceklerini söyledi. Kurulda ilgili branşlardan doktorlar bir araya gelip vaka ile ilgili uygulanması gereken tedaviyi tartışıyorlarmış, bu bana iyi hissettirdi nedense. O gün aynı zamanda ameliyat sonrası yarayı da bir kez daha kontrol etti, kesiler iyileşiyordu ve her şey yolundaydı.

Kurul ertesi gün bir araya geliyordu şansıma ben de sonraki gün 18 Ocak için tekrar randevu aldım. Hazır gitmişken dermatolojiden de randevu aldım. İlk yazıda vücudumda çıkan farklı bir kızarıklıktan da bahsetmiştim MF teşhisi konmuştu, kontrol için Dr. Yeliz Erdemoğlu’na gittim tekrar ve ona da süreçten bahsettim. Hemen biraz daha yakından takip edelim dedi ve tüm vücudunumu herhangi bir yeni kızarıklık var mı diye daha da ilgiyle kontrol etti. Daha önceki kızarıklık artık kalmadığı için kullandığım orta seviye kortizonlu ilacımı düşük seviyeli kortizonlu ilaçla değiştirerek belli aralıklarla yine azaltarak kullanmamı söyledi. Birbirleriyle ilgileri yok ama mutlaka onkoloji doktoruna da bilgi ver dedi. Normalde de kontrollerimizi 6 ayda 1 e çıkaracakken yine 2 ayda 1 e düşürdük.

18 Ocak’ta hakkımda verilen kararı duymak için dermatolojiden meme sağlığı kısmına yürüdüm hastanenin. Çok enteresan oluyor. Sadece hormon tedavisiyle yırtar mıyım acaba diye düşündüğümü hatırlıyorum. İçeri girdik, oturduk. Doktorumuz Can Bey kemoterapinin koruma tedavisi için gerekli olduğunu bunun için onkolojiye doktorumuzla iletişime geçmemiz gerektiğini söyledi. Onkoloji doktorumuz kim olacaktı diye düşünüyoruz. Hastanede Prof. Dr. Nil Molinas var, onkoloji doktoru aradıysanız mutlaka karşılaşmışsınızdır, tüm tanıdıklarımız da onu önerdi hazır hastanedeyken gideyim randevu alayım dedim. İnsan bir google lar, medikal onkoloji bölümü başkanıymış 🙂 Gittiğimde kendi asistanıyla görüşmem gerektiğini söylediler, saat 11 falandı, asistanı 13 de gelecekmiş, bekleyebileceğimi söylediler, hastanede daha fazla beklemek istemedim, telefonunu aldım ve ayrıldım. Arıyorum açılmıyor, arıyorum açılmıyor. Sanırım saat 15 e kadar ulaşamadım kendisine, sonunda ulaştığımdaysa bana 15 Şubat’a randevu verebileceğini söylemişti 🙂 İstemsizce güldüm, teşekkür ettim kapattım. Dr Can beyi aradım kurulda olan ve önerebileceği bir doktor olup olmadığını sordum, Dr. Kerim Kaban’a yönlendirdi, 21 Ocak’a randevumu aldım ve günü kapattım.

Onkoloji hastası olacağınızı öğrendiğinizde ister istemez bir ağırlık çöküyor insanın üstüne. İlk karsinom kelimesini okuduğum günden sonra hiç ağlamadım sanırım, bazen duygularımı içimde mi tutuyorum acaba diye düşünüyorum ama “yoo tutmuyorum” cevabı alıyorum(yalnız cevabın yüzeyselliği:). Yine de insan kendine de yalan söyleyebilir değil mi -en çok da kendine söylüyor herhalde-. Ben de bu süreçle değil ama deprem ile ilgili bir destek almam gerektiğini bugün keşfettim, belki süreçle de ilgili destek almam gerekiyordur onu da bu arada keşfe çıkarız belki, destek için de ilgili doktoru arama süreçlerim başlayacak bu hafta.

Bir şeyler size ağır geldiğinde mutlaka psikolojik destek de almaya açık olun, tek başınıza değilsiniz ve tek başınıza bu yükü yüklenmek zorunda da değilsiniz.

Evet konumuza geri dönecek olursak, süreç o kadar hızlı ve kendiliğinden pıt pıt pıt ilerledi ki ve bu süreçte gerek ailem, gerek iş arkadaşlarım o kadar çok destek oldular ki ben yapmam gerekenleri yapıp üzerine de çok düşünmeden devam ettim. Kemoterapi dendiğinde ise aklımda onlarca şey… İlk yazıya bol bol atıf yaptım bugün, ikinci bir hamileliği düşündüğümüzden de bahsetmiştim orada, şimdi kemoterapi, radyoterapi ve hormon tedavisinden bahsediyorlardı… 35 yaşında olduğumu da söylemiş miydim 🙂 İnsanın aklında deli sorular. Meme sağlığı doktorum aklımdaki tüm soruları onkoloji doktorumla konuşabileceğimi ve onunla netleştirebileceğimi söyledi, ben de randevu gününü iple çektim.

Doktorunuz ile görüşmeye gitmeden önce aklınıza gelen soruları bir kenara not almak çok işinize yarayabilir.

Dr Kerim Kaban dan randevu alırken ilk randevu olacağı için 1 saat ayırmak istediğini söyledi, 1 saat, uufff ne soru sorarım diye düşündüm, ama not almamıştım, yine de performansım fena değildi. “Onkoloji Doktoruyla İlk Randevu”yu da bir sonraki yazımda detaylıca anlatacağım.

Sevgiyle kalın,

Merve Ergenç

9 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Adios Kemo!

Comentários


bottom of page