Evet zor bir başlık benim için çünkü bu yazı her ne kadar zaman çizelgesine göre yayınlanacak olsa da dün ikinci seansı almadan önce yaşadıklarımın özetini anlatıyor.
İlk kemoterapide damarlarım ince olduğu için önermişlerdi zaten ama ben yine de düşünmüyordum, zaten 3 seans daha ağır kemoterapi göreceğim, tek kol da olsa bir elden bir koldan ikişer kerede bitiririm diyordum. İlk hafta ilaçlarım bittikten sonra elimden kemoterapi verilen bölgede bir ağrı başladı. Hemşirem ile yazıştık fotoğraf istedi ve flebit olmuş yani damarım iltahaplanmış. Günde 3 kez 20 şer dakikalık buz ve 3 kere Arnica Cool krem verdiler. Damarım kaskatı olmuştu, buzdan ve 2 kez kremledikten sonra toparladı biraz. Ve fakat iki gün sonra kemoterapi alacaktım ben de bu olaydan sonra port katater taktırsam iyi olacak diye düşündüm zira artık elimin üstü de riskliydi ve kullanım dışıydı.
İkinci seans için 21 Aralıkta 7:30 da Amerikan Hastanesi’ne geldim. 7:50 de odama geçtim, ben kemoterapinin ilk 4 seasnını ayakta değil yatarak almaya karar vermiştim, gelen giden olursa rahat edelim, uykum gelirse de uyuyabileyim diye. Neyse bir süre sonra bir gürültü başladı, balyozla yukarıda oda kırıyorlardı, defalarca aramamıza ve durdurmalarını istememize rağmen 20 dakika boyunca bu işkence devam etti, tam dalacağım bir balyoz sesiyle uyanıyorum. Keşke günün en kötü anları bu olsaydı diye geçiriyorum içimden şimdi.
Neyse saat 11 gibi beni port katater takılması için aşağıya indirdiler. Derin sedasyonla uyutuldum ve hortumla toplar damara takılan ve giriş yeri bozuk para büyüklüğünde olan bir katateri deri altına yerleştirdiler.
Uyanma evresi korkunçtu, ki hep şarkı söyleyerek uyanırım. Keskin bir ağrıya uyandım ve ağrım bir türlü geçmedi, yaklaşık 1 saat aşağıda tuttular, en son yüksek doz bir ağrı kesici verip, ağrım biraz hafifleyince yukarı aldılar. Yaklaşık 2,5 saat aşağıda kalmışım. Odaya geçtikten sonra akciğer grafisi için odaya geldiler yatağımda ciğer röntgeni çektiler ve eğer bir sorun yoksa kemoterapiye başlayacaklarını söylediler. 10 dakika sonra ilaçlarım gelmişti tedaviye başladılar, ilaçların etkisiyle uyumuşum. Uyandığımda yine çok ağrım vardı, başlarda göğüs kafesimin üstündeki ağrı yavaş yavaş aşağı indi, biraz daha ağrı kesici verdiler ben de uykuya daldım. Sabah 7 gibi inanılmaz bir ağrı başladı, port kataterin takıldığı tarafta göğüs ağrım çok şiddetliydi, hani ameliyat sonrası yazısında bahsettiğim ağrı tablosu vardı ya, orada 20 olsa 20 derdim. ilk günden beri hemşirelere de doktorlarada yaşadığım ağrıyı sanki korse giydirilip de sıkışmış gibi olduğumu tarif ettim, nefes almakta çok zorlanıyorum dedim. Kımıldayamıyordum ama kendi kendime hadi nazlanma Merve dedim, gelen hemşireyle yürüyüş yaptım ve her şey o andan sonra kabusa döndü, ağrılarım dayanılmaz hale geldi. Yine de aranmalarına rağmen doktorlarım erken gelmedi ve 10:30 da gelen doktorum dışında kimse ciğerlerimi dinlemedi, o kontrol ettikten sonra onkoloji doktorum geldi ve daha detaylı bir dinleme yaptı, iki ciğerden farklı sesler geldiğini söyledi. Çok nadir rastlanan bir komplikasyon gerçekleşmiş olabilir tomografiye alacağız dediler. Beni tekerlekli sandalyeye oturttular asansörün yanına geldiğimizde beni yatağıma götürün diye yalvardım resmen. Nefes asla alamadım ve her nefes alma girişimim korkunç bir ağrı ve acıyla son buldu. Yatağa geri döndük, ağrım hafiflemedi, tomografiye hasta yatağıyla indik. Tomografi için cihaza siyah bir aletle çektiler kalkamadığım için. Tomografide de derin nefes alıp tutun dediler orada her şey daha da kötü oldu. Tomografiden sonra yukarı çıkarken inlemelerimi durduramaz oldum, odada da bu şiddetli sancılar devam etti. Sonra odaya Göğüs Hastalıkları Cerrahı Dr. Ezgi hanım geldi. %1 gerçekleşen bir olay olduğunu katater takılırken akciğer zarının da delindiğini söyledi, ciğerin dış tabakasındaki negatif basınç kaybı olduğu için ciğerin sönmeye başladığı ve bir operasyonla diren takıp oradaki birikmiş sıvıyı çıkarıp basıncı dengelememiz gerektiğini söyledi. Kahvaltımı 10 gibi yapmıştım ama bekleyemeyeceğimiz için dersin sedasyonla işlemi yapacaklarını söylediler. 11 i biraz geçe ameliyathaneye girdik, ağrım o kadar ağrı kesiciye rağmen korkunçtu. Kısa bir süre sonra uykuya daldım, uyandığımda yine çok ağrım vardı ama bu sefer kaburgalarımdan girerek akciğerime uzanan diren ağrısı başladı sırtımda.
Bu arada yukarıdaki tadilat yine başladı ve tam uyumuştum ki balyoz sesleriyle uyandım, 20 dk boyunca her balyoz darbesiyle yatağım dahi sallandıktan sonra odamızı değiştirmeyi önerdiler ve başka bir odaya alındık sonunda.
Diren takıldıktan sonra biraz daha rahatladım demek istiyorum ama acısı daha geçmemişti ve diren sırtımda olduğundan ben de yattığımdan aşırı ağrı yapıyordu, sanırım 4 saat kadar o ağrı hafiflemedi ve zaman zaman ciğerlerimin çeşitli bölgelerine saplanma şeklinde ağrılar girdi. Dr Ezgi çok tatlı ve sevecen bir doktordu, beni rahatlattı ve elimi kımıldatsa canı yanan beni, elimden kolumdan tutup acele etmeden sakince kaldırdı biraz yürüttü ve yerime oturttu. Sonrasında nefes egzersizi için uzman Dr. Büşra hanım geldi, o da güler yüzüyle beni içinde 3 tane top olan ve üflettikçe yukarı çıkan bir cihaz getirdi(Triflo II). Kımıldayamayan nefes alamayan ben ilk 5 li denememde ilk topu kaldırdım. İkinci 5 li denememin sonunda da 2. topu kaldırdım.
Saat başı bu egzersizi yapmaya devam ettim ve biraz önce yaptığım egzersizde ikinci 5 linin her seferinde 2 topu da kaldırmayı başardım, şimdi sıra 3. topta…
Bu yazıda öneri veya öne çıkan bir şey bulamadım, varsa siz yorumlara yazabilirsiniz 🙂 “slogan bulamadım” gibi oldu 😀
Bu anlattıklarım sizi korkutmasın ama sonuçta %1 ihtimal ve benim başıma gelmese olmazdı, tümorüm ve MF im gibi nadir ne varsa orada ben varım 🙂
Sevgiyle kalın✨,
Merve
コメント